Orhan Gazi ve Osman Gazini silah arkadaşı olan Konuralp tarafından yaptırılan kale surları arasında bulunan eşsiz bir koy
Güzelliği ve kartpostalara yakışan bir görüntüsüyle ilgi çeken bir orman

Ülkemizden Geçen İnternet Network Topolojileri

1- Türkiyede sonlanan fiber optik kablo sistemleri



Read more

Haftanın Filmi-Sağ Salim




BURADAN İZLEYEBİLİRSİNİZ




Ölüden korkan bir adamın tabuttaki bir ölüyle yolculuğu ve başına gelen olaylar...
Film Adı: Sağ Salim
Yönetmen: Ersoy Güler
Yapımcı: Ersoy Güler
Senaryo: Korhan Uğur, Şeyda Delibaşı, Alper Erze, Ersoy Güler
Yazan: Ersoy Güler, Alper Erze, Korhan Uğur, Şeyda Delibaşı
Açıklama: Bir yol filmi
Müzik: ...
Tür: Macera/Komedi
Yapım: Gülen Adam Film
Film Çekimlerinin Yapıldığı Yer: Değirmendere Köyü-Silifke-Mersin
Oyuncular: Burçin Bildik, Fulya Zenginer, Alper Saldıran, Hüseyin Avni Danyal, Kenan Ece, Kamil Güler, Murat Akkoyunlu, Kevork Türker, Yakup Yavru, Tevfik İnceoğlu, Orçun Kaptan
Gösterim Tarihi: 2012
Filmin Konusu İle İlgili Detaylar: Ölüden ve ölümden çok korkan Salim, hayatını biricik kamyonetiyle köyden kasabaya mal götürerek kazanmaktadır. Bir gün köyün muhtarının ısrarı üzerine Mersin'den Sivas'a cenaze taşımak zorunda kalır.
Fotoğraf Galerisi
Sağ Salim Film Setinden Görüntüler
Sağ Salim Film Setinden Görüntüler
Sağ Salim Film Setinden Görüntüler
Sağ Salim Film Setinden Görüntüler
Sağ Salim Film Setinden Görüntüler
Sağ Salim Film Setinden Görüntüler
Sağ Salim Film Setinden Görüntüler
Sağ Salim Film Setinden Görüntüler


Read more: http://www.lekirdek.com/sinema-filmleri/136-sag-salim.html#ixzz2KceKnIwb


Read more

Haftanın Konusu-Mavi Kapak Toplama Kampanyası

Mavi Kapak Toplama Kampanyası

Son birkaç yıldır Türkiye’nin gündeminde olan “Mavi Kapak Toplama Kampanyası”nda bugüne kadar 1000’in üstünde engelli, tekerlekli sandalyeye kavuştu. Kampanya devam ederken, toplanan kapakların karşılığında tekerlekli sandalye alamayıp mağdur edildiklerini iddia edenler, “tekerlekli sandalye yok” diyen haberler halen gündemde. Aktüel, “Mavi Kapak Toplama Kampanyası”nı başlatan İzmir Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ne gitti; bu kapaklar nerede toplanıyor, nerede işleniyor, ne işe yarıyor, araştırıp izini sürdü.


Sokakta yürürken kaldırımların kenarlarına konmuş kutular içinde biriken kapakları yüklenip torbalarla götürenler, su içtikten sonra şişenin kapağını atmayıp ceplerine saklayan insanlar mutlaka dikkatinizi çekmiş, “kapak toplama kampanyası” hakkında hemen her gün medyada çıkan haberleri okumuşsunuzdur. 

Son birkaç yıldır gündemi işgal eden bu kapakların ne işe yaradığı, neden toplandığı, kampanyanın kim tarafından başlatıldığı ve vaat edildiği gibi engellilere tekerlekli sandalye imkânı verilip verilmediği muallâkta kalan meseleyi filizlendiği yerde, İzmir Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde incelemeye aldık. 

2010’un Mayıs ayında başlayan projenin mimarları; proje koordinatörü Prof. Dr. Nurselen Toygar ve proje ekip sorumlusu Bülent Başoğlu… Kapak toplama fikri; Ataşehir Belediyesi’nin kısa bir süre için uyguladığı kapak toplayıp geri dönüşüme götürme ve çevreye kazandırma projesinden çıkmış. 

“Biz de yapalım, 100 kapak bile toplayabilirsek kârdır” diyen ekip, iki buçuk sene sonunda Türkiye’nin dört bir yanından ve dünyada beş kıtadan akan 300 ton kapakla bir rekor kırmış. Proje koordinatörü Toygar’ın verdiği bilgiler ilginç: “Arjantin’de 80 tonla Guinness rekorunu kırmışlar geçen sene. Bir hastane için kapak toplanmış, hastanenin ihtiyacı olan bir alet alınmış. 

Biz şu anda 300 tonla zaten o rekoru kırmış olduk. Resmi başvurumuzu yaptık, biz hem üniversitemizin, hem de Türkiye’nin yüz akı olmak istiyoruz. Bu işi tescillendireceğiz. Bu yardımlaşma Türkiye’nin eseridir. Biz başlatmış olabiliriz ama bu kadar benimsenmesi, yayılması halkımızın başarısıdır.” 

Kapak toplama kampanyasına Çin’den ABD’ye kadar dünyada birçok ülkeden destek yağıyor. Öyle ki New York 5. Cadde üzerinde afişleri var, Birleşmiş Milletler’in resmi sitesinde de duyuruları… Şimdiye kadar tekerlekli sandalye ihtiyacı olan kimseyi geri çevirmemişler. En son, Kosova Büyükelçiliği’nden gelen talep doğrultusunda oradaki harp malullerine gönderim yapılması için harekete geçmişler. 

Biz de çıkan haberler üzerine, iddia edildiği gibi depoda tekerlekli sandalye olup olmadığını da gözlerimizle görmek istedik. İstanbul Yenibosna’da bir nakliye şirketinin deposunda bulunan tekerlekli sandalyeleri, Ege Üniversitesi’nin yönlendirmesiyle gittik ve fotoğrafladık. 

Kapak toplama kampanyası hakkında hiç bilinmeyen veya az bilinen birçok gerçek var. Mesela, adı “mavi kapak” olmasına rağmen aslında her renk kapak toplanabiliyor. “Biz sadece mavi kapakları değil, ilaç kutusu, bulaşık deterjanı kapaklarını, aklınıza gelebilecek her renkte kapağı topluyoruz. Bunların hepsi işe yarıyor” diyor, Toygar. “Mavi kapak” denmesinin nedeni, sayıca mavi renkte olanların daha fazla olması. 

Toygar, Ege Üniversitesi’nin maddi bir kazancı olmadığının ve projeye maddi bir katkıda bulunulamayacağının, sponsor olunamayacağının da altını çiziyor: “Hiçbir çıkar amacı ve menfaat gütmeyen bir proje bu. Biz yalnızca kapak istiyoruz. Hiçbir şekilde maddi yardım ve sponsorluk istemiyoruz. Kişilerin hevesle, coşkuyla kapak toplamaları bu projeye olan güvenden kaynaklanıyor. Yaşlı amcalar, teyzeler, yol parası bile olmayan insanlar toplayıp bize kapak getiriyorlar” diyor. 

Toygar bu sözleri söylerken, fakülte içinde bulunan depoya doğru ellerinde torbalarla yardımsever vatandaşlar geliyor ve topladıkları kapakları üniversiteye veriyor. “Şöyle düşünün, bugüne kadar toplanan kapaklar Ege Üniversitesi kampüsünü olduğu gibi kapatıyor ve 5 metrelik de bir duvar oluşturuyor…” Toygar ve ekibi, ilk 10 ton kapağı topladıklarında, 68 engelliyi tekerlekli sandalyelerini vermek üzere üniversiteye davet etmiş ve kamuoyu ile basın önünde bunları teslim etmiş. 

“Ancak onların gelmesi zaten zordu, bundan sonrakileri bu şekilde yapmadık ve evlerine gönderim yapmaya başladık. Bu konuda firmalar gönüllü olarak bizlere destek verdi” diyor, proje ekip sorumlusu Bülent Başoğlu ve ekliyor: “Tansaş, Migros, Gürman ve Kipa da bizlere destek veriyor ve yine İzmir içindeki bu mağazalardan çok kapak geliyor. Antalya, Adana, Mardin de en çok kapak gelen yerler. İnsanlardan posta ve kargoyla da çok kapak geliyor. Her ilde belli toplama alanları var. 

Biz merkezlerle görüştük, Migros ve Tansaş Ege bölgesinde 800, Akdeniz bölgesinde de 1120 mağazayı toplama bölgesi olarak ilan etti. Kipa kendi AVM’lerinde kapak topluyor ve kendi kargosuyla bizlere gönderim yapıyor. Bir de protokol yaptığımız Gümüşsu mağazaları var, lojistik ve mağazalarıyla destek veriyor.” 



Read more

Haftanın İli-Aydın

Bu hafta size tanıtacağımız ilimiz AYDIN


AYDIN
Türkiye genelinde incir, zeytin ve kestane üretiminde birinci,
“Bizim yeryüzünde bildigimiz en güzel gökyüzünün alti ve en güzel iklimin bulundugu yer”
“Daglarindan yag, ovalarindan bal akan,”

Binlerce yil önce B. Menderes Irmaginin suladigi bereketli ovalar üzerine kurulmus olan Aydin, doganin kültürle kucaklastigi ve ülkemizde turizmin ilk basladigi illerden birisidir.

Ünlü tarihçi Heredot tarafindan “Bizim yeryüzünde bildigimiz en güzel gökyüzünün alti” olarak nitelendirilen Aydin; tarim, turizm ve sanayi sektörlerindeki potansiyeli, vasifli insan gücüyle Ege Bölgesi ve Ülkemizin hizla gelisen illerinden biri durumundadir. 

Tarih boyunca çesitli uygarliklara ev sahipligi yapan Aydin Ili, ismini Aydinoglu beyliginden almistir. Kurtulus savasi yillarinda milli kuvvetler ve efelerin öncülügünde gerçeklestirilen kahramanca mücadeleler sonucu 7 Eylül 1922 yilinda Yunan isgalinden kurtarilmistir. 

8007 Km2 alana sahip olan ilimizin 2000 yili Genel Nüfus Sayimi sonuçlarina göre merkez ilçe nüfusu 143.267, toplam nüfusu ise 950.757’dir.
 

Aktif nüfusun % 30'u ticaret, % 28'i tarim, % 12'si insaat , % 9'u imalat sanayi , % 8'i devlet hizmetleri ve geri kalan % 13'ü ise diger islerde çalismaktadir.

2002 yilinda Il’de kisi basina düsen Milli Gelir 2.584 dolar iken, 2007 yilinda bu rakamin 5.500 dolari astigi tahmin edilmektedir.

B.Menderes Irmaginin suladigi bereketli ovalar üzerinde kurulu olan Ilimiz, sahip oldugu toprak ve su kaynaklarinin zenginligi ile Akdeniz Iklimi sayesinde her türlü bitkisel üretimin yapilmasi için önemli bir tarim potansiyeline sahiptir. Il topraklarinin %49,3'ünü olusturan 395,494 hektar alanda tarimsal üretim yapilmaktadir. Geriye kalan arazilerin 298,000 hektari orman, 47,466 hektari çayir-mera, 14,271 hektari göl-bataklik, 45,469 hektari tarim disi arazilerdir. 

Sulanabilir nitelikteki 252.486 hektar alanin % 68'lik kismini olusturan 173.000 hektarda sulu tarim yapilmaktadir. Üretimde küçük ve orta boy isletmelerin agirligi görülür. 


Ilin en çok katma deger yaratan bitkisel ürünleri; incir, zeytin, pamuk ve kestanedir. Ilimiz; zeytin, incir, kestane üretiminde Türkiye genelinde 1. sirada, pamuk üretiminde Sanliurfa’dan sonra 2.sirada yer almaktadir. (Il’de 2006 yilinda 205.000 ton yas incir, 576.000 ton zeytin, 236.000 ton pamuk, 20.000 ton kestane üretilmistir.)

Ilimizin tarimdan sonraki ikinci önemli gelir kaynagi turizmdir. 150 km’lik sahil seridine sahip olan Ilimizde, yaklasik 150.000’i bulan yatak kapasitesi mevcuttur. Ilimizi 2006 yilinda yaklasik 1 milyon turistin ziyaret ettigi tahmin edilmektedir. 

Ilimizde faaliyette olan Aydin ile ASTIM (Aydin Sanayi ve Ticaret Is Merkezleri) Organize Sanayi Bölgeleri vardir. Ayrica; Nazilli, Söke, Ortaklar, Çine, Buharkent Organize Sanayi Bölgeleri ve Kösk-Ege Sera Ihtisas Organize Sanayi Bölgesi çalismalari devam etmektedir.

2007 yili itibariyle AYDIN ve ASTIM Organize Sanayi Bölgelerinde isletmede olan fabrika sayisi 134'e yükselirken, istihdam edilen kisi sayisi 5 700'e ulasmistir. 


Kurulu haldeki 18 adet Küçük Sanayi Sitelerinde bulunan 5400 isyerinde yaklasik 10.000’e yakin kisinin istihdami saglanmaktadir.

Aydin Ilinin ihracat yapisini; pamuklu dokuma, salamura zeytin, konserve, islenmis incir gibi tarimsal ürünler, tarim makinalari, zeytinyagi makinalari, otomotiv yan sanayi ürünleri, beyaz esya ürünleri, yer alti servetleri feldispat, kuvars, mermer ile siselenmis içme sulari dünyanin bir çok ülkesine ihraç edilmektedir. Ihracat tutarinin yaklasik 800 milyon ABD dolari oldugu tahmin edilmektedir.

Türkiye’de üretilen feldispat, kuvars madenlerinin % 95’i Çine ile Milas arasindaki daglik bölgeden çikarilmaktadir.

Ilin önemli bir gelir kaynagi olmaya aday Jeotermal kaynaklar mevcuttur. Sultanhisar Salavatli’da özel sektöre ait 8,5 Megawatt gücünde Jeotermal elektrik santrali, Türkiye’nin ilk özel sektör jeotermal elektrik santrali olup, toplam 15.450.000.-USD tutarindaki yatirimi ile elektrik enerjisi üretmektedir.
Yine Germencik Ilçesinde özel sektörce 100 Megawatt Gücünde Jeotermal Elektrik Santrali kurulumu için çalismalar sürdürülmekte ve 2007 yili sonunda elektrik üretimine geçilmesi amaçlanmaktadir. 



Read more

İlginç Görüntüler

















Read more

Akçakoca



Akçakoca, Batı Karadeniz bölgesinde Düzce iline bağlı ilçedir .
Akçakoca Karadeniz kıyı şeridinde 35 km uzunluğunda geniş ve güzel bir kumsala sahiptir. Akçakoca özellikle 1950'den sonra güzelliğiyle turistik bir yer haline gelmeye başlamıştır. Bunda özellikle Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlere 3 saatlik bir uzakta olmasına bağlıdır. Ankara ve İstanbul'dan sonra Zonguldak ve Bursa'dan oldukça turist çekmektedir. Akçakoca denizi ve kumsalından başka bitki örtüsü bakımından bakir güzelliğiyle de turistleri çekmektedir.Ziyaretcilerin gece olduğunda kesinlikle ziyaret ettiği ve şehir halkının geceleri çıkıp dolaştığı Çınar caddesi adını cadde boyu bulunan ağaçlardan almaktadır. Kayın, kestane, ıhlamur, çınar, meşe ağaçlarından oluşan bitki örtüsü tatilcileri çekmektedir


















Akçakoca Karadeniz kıyı şeridinde 35 km uzunluğunda geniş ve güzel bir kumsala sahiptir. Akçakoca özellikle 1950'den sonra güzelliğiyle turistik bir yer haline gelmeye başlamıştır. Bunda özellikle Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlere 3 saatlik bir uzakta olmasına bağlıdır. Ankara ve İstanbul'dan sonra Zonguldak ve Bursa'dan oldukça turist çekmektedir. Akçakoca denizi ve kumsalından başka bitki örtüsü bakımından bakir güzelliğiyle de turistleri çekmektedir.Ziyaretcilerin gece olduğunda kesinlikle ziyaret ettiği ve şehir halkının geceleri çıkıp dolaştığı Çınar caddesi adını cadde boyu bulunan ağaçlardan almaktadır. Kayın, kestane, ıhlamur, çınar, meşe ağaçlarından oluşan bitki örtüsü tatilcileri çekmektedir


Read more